Damla Sakızlı Türk Kahvesinin Mucidi İlyas Gönen

Kahveye verilmiş uzun ömürlerin hikayesi aslında Gönen ailesinin geçmişi… 4 kuşaktır kahve kokulu hayaller kuran Gönen ailesi işlerine aşkla, tutkuyla sarılanlardan… Dibek kahvesinde adeta bir ekol olan Gönen’ler İlyas Gönen’in önderliğinde bu tutkuyu, kahve severlerle buluşturmaya devam ediyor. “Damla sakızlı Türk Kahvesi“nin mucidi olan İlyas Gönen ile bol kahveli bir röportaj gerçekleştirdik.

Nesillerdir kahveyele uğraşan tam bir “kahve tutkunu” aileden geliyorsunuz. Kahveyle olan serüveninizi okuyucularımızla paylaşır mısınız?

“Kahve tutkunu aile” sanırım çok doğru bir söz: dedemden beri bu mesleği 4 kuşaktır sevgiyle sür­dürüyoruz. Ben dedem Hüseyin Gönen’i çalışırken çok göremesem de o döneme çok yetişemesem de kulağımda hep kalan cümleleri var… Bildiklerimi Babam Yusuf Gönen’ den öğrendim, adeta. Hocam oldu benim ilk başta ticarette, esnaflıkta dürüst olmayı, hak yeme­meyi, yardımlaşmayı kısaca tüm insani değerleri öğrendim.

Bu mesleğe bu kadar aşık olma sebep­lerimden biri de babamı ve dedemi insanların bu kadar sevmesi say­masıdır. Çok küçük yaşlarda ba­bamla birlikte geldiğim bu dük­kanın beni kendine bağlaması ne zaman oldu nasıl oldu bilmiyorum ama hayatta kahve işi yapmak kadar zevk aldığım veya alabileceğim başka bir şey olduğuna inanınıyorum. Kısaca kahveyle olan serü­venim öncelikle saygıyı, ticaret ah­lakım öğrenmekle başladı, kahveye olan aşkımla birlikte büyüdü gelişti ve bugünlere geldi.

Kahveyle geçen 50 yılımızı bizimle paylaşır mısınız? Kahve sektörü 50 yılda nasıl değişti?

Kahveyle 50 yılımız ne zaman geçti nasıl geçti anlayamadım aslında… Her gün aynı heyecanla geldiğin bir iş yaparken insan, gün, ay, yıl sayınıyor. Kahve sektörü 50 yılda tabii ki çok değişti yer yer güzelleşti yer yer kötüleşti. Kahve artık her yerde fazlasıyla yaygın, ama her­kesin kahve işi yapması hatta tabiri caizle bazılarının sadece para kazanmak amaçlı yapması sektörümüzü birazı olumsuz etkiledi. Ama ne olursa olsun benim gibi, bizim gibi işini sevgiyle yapan insanlar sayesinde bu sektörün daha da güzel yerlere geleceğine inanı­yorum.

“Damla Sakızlı Türk Kahvesi”nin mucidisiniz. Milyonlarca kişinin beğenerek tükettiği bu lezzeti nasıl oluşturdunuz?

Yıllar önce kafelerin yeni yeni açıldığı bir dönemdi. Kafedeki görevli bana kahvenizi nasıl içer­seniz yerine neli içersiniz diye sordu. Bizim bildiğimiz sade, orta. şekerli ve az şekerli kahvedir. Bu soru tuhaf geldi ve bu ne demek istediğini sorduğumda yabancı kahvelerin vanilyalı, karamelli çeşitleri olduğunu söyledi. Benim de o an aklıma yabancı kahvelerin bu denli çeşitleri olup bizim kültü­rümüzdeki Türk kahvemizin neden aynı çeşitlilikte olmadığı sorusu aklıma geldi. Hemen düşünmeye ve çalışma a başladım. Bir süre sonra, uzun uğraşlar ve yüzlerce deneme yanıl­madan sonra ortaya il kez “damla sakızlı Türk kahvesi” ortaya çıktı. Kısa bir süre sonra patentini de alarak üretime başladık. Kısa bir süre sonra damla sakızlı Türk kahvesi milyonların tercih ettiği ünü yurt dışına kadar uzanan bir kahve türü oldu.

Dibek kahvesinin ülkemizdeki önemli temsilcileri arasında yer alıyorsunuz? Dibek Kahvesi hakkında bilgi verir misiniz?

Dibek kahvesi öncelikle emek isteyen bir kahve. Dibek kahvesi içinde herhangi bir katkı olmayan sadece kendi adından gelen dibek tasının dövdüğü dövb aile sunu­lan kendine has aromasıyla özel bir kahve. Taşta kahve dövüldükçe kahvenin içindeki mis gibi kendi aromatik tadı ortaya çıkar ve yine dövüldükçe kahve keml? aromasıyla harmanlanır. Dövüldükten sonra makineye koyularak kalan taneler elenir ve incecik mis gibi kahve içilmek üzere satışa hazır hale gelir.

Dibek Kahvesinin farkı nedir ve nasıl pişirilir?

Dibek kahvesinin farkı az öncede anlattığım gibi taşta düvülerek nerdeyse kendi aromasıyla kavrumasıdır. içimi daha güzel ve rahat­tır. Pişirdiğinizde içinde diri parça kalma olasılığı en az seviyededir. Pişirme öncesinde ayrıca bir tek­niğe gerek olmadığı gibi zor da olsa fincanda da pişirilebilir.

Türk Kahvesi hak ettiği yerde mi? Toplumumuz gereken ilgiyi gösteriyor mu?

Ne yazık ki Türk kahvesi hak ettiği yerde değil, hak ettiği ilgiyi tam olarak görmüyor. Kendi kültürümüzün en önemli unsurlarından biri olan kahvemize sahip çıkmak ve toplumumuzda daha yaygın hale getirmek zorundayız. Granül kahve kültürüne ve yabancı kahve çeşitlerine yönelme daha fazla. Benim damlasakızlı Türk kahvesini geliştirmemdeki en büyük sebeplerden birisi de kah­vemizi gençlerimizle tanıştırmaktı. Belli oranda bunu başarabildiği­mize inanıyorum.

Kaliteli kahve nasıl anlaşılır?

Kaliteli kahve kokusundan ve tadından anlaşılabilir sadece. Kaliteli kahveyi eskiden “Tahmis” olarak isimlendirilen kahve konusunda bilgili kahve zanaatkarları ortaya çıkarırlardı. Bu insanlar artık gü­nümüzde çok az sayıda kaldı ne yazık ki. Ben bunu çocuklarıma da öğretip bu sanatı, bu aşkı bu kali­teyi bozmamaları ve kaybetmeme­leri için çabalıyorum…

Lezzetli bir Türk Kahvesinin sahip olması gereken özellikleri nedir? Türk Kahvesi en iyi nasıl pişirilir? Okuyucularımızla leziz bir Türk Kahvesi tarifi paylaşır mısınız?

Kahve keyif işidir. Kahve nasıl içilmek isteniyorsa öyle yapılmalıdır. Kahve; dökmeden, taşırmadan kıvamında, olması gereken şekeri koyarak kısık ateşte yavaş yavaş pişirilmelidir. Dediğim gibi kahve keyif işidir, keyifte aceleye gelmez sabırla bekleyerek yapılan kahve daha güzel pişer.

Türk Kahvesinin sunumu nasıl yapılır? Uyulması gereken ritüelleri var mıdır?

Türk kahvesinin sunumu mutlaka lokum ve yanında suyla birlikte yapılınalıdır. Su, kahve içmeye baş­lamadan önce içilir. Bunun sebebi de suyla ağzın temizlenmesi ve ahvenin gerçek tadının alınması için damağın uygun haline geti­rilmesidir.

Kahveli kolonya üretimine hazırlanıyorsunuz. Bu proje hakkında bilgi verir misiniz?

Kahveli kolonya fikri şu an yapım aşamasında. Kahveye olan sevgim beni kahveyle ilgili her gün yeni bir şey yapmaya yönlendiriyor. Kahveyi tanıtmak, geliştirmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Şeker ve tansiyon hastaları için de kahve yapmayı düşünüyorum. Umarım bunu da yapıp piyasaya s?abiliriz. Bizim hayat felsefemiz: “işimiz kahve, gücümüz kahve”dir. O yüzden kahveyle ilgili yapabi­leceğimiz ne varsa nefesimiz yettiğince yapacağız.

Türk Kahvesinin en büyük düşmanının kalitesiz ve ucuz kahveler olduğunu söylüyorsunuz…

Son zamanlarda ülkemizde kalitesiz ve niteliksiz kahvelerin satışında ciddi bir artış gözlemliyorum. Ucuz ve kalitesiz bir kahveden asla sağlıklı ve lezzetli bir kahve yapamazsınız. Daha önce de dediğim gibi kahve keyiftir. Damak tadınızı ve keyfinizi bozacak ucuz kahveler almamaya dikkat etme­lisiniz. İnsanların damak zevkini ve keyfini kaçırmaya kim senin hakkı yok…

coffeemag
coffeemag

Kocatepe Mahallesi, Selanik Caddesi No: 39/17 06420 Çankaya / Ankara 0312 323 91 53 – 0538 406 31 40 www.coffeemag.com.tr

Henüz yorum yok

Cevap Bırakın

Mail adresiniz yayınlanmayacaktır

css.php